Köşe Yazısı

GAZZE SOYKIRIMI

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e karşı başlattığı saldırılarsonrası İsrail’in de Gazze’de hastane, okul, cami, kilise ve mülteci kamplarını bombalaması ve aynıanda kara, hava, deniz harekâtları ile..

GAZZE SOYKIRIMI

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e karşı başlattığı saldırılar
sonrası İsrail’in de Gazze’de hastane, okul, cami, kilise ve mülteci kamplarını bombalaması ve aynı
anda kara, hava, deniz harekâtları ile 7/24 esasına göre masum Filistinlilerin üzerine bombalar
yağdırması bir savaş değil soykırımdır. 7 Ekim’den bu yana İsrail’in saldırılarında ölenlerin yüzde
70’inden fazlası çocuk, yaşlı ve kadınlardan oluşmaktadır. Dünyanın dört bir yanında büyük tepkiler
ile (sadece sözlü tepkiler) karşı karşıya kalan İsrail yönetimi bırakın savaşı durdurmayı insani
yardımların ulaşmasını dahi engellemektedir. İsrail bir plan çerçevesinde; 10 binlerce insanı bilerek,
isteyerek göz göre göre katletmektedir. İşte bunun adı SOYKIRIM’dır. (Soykırım belirli bir etnik,
ırksal, dini ya da ulusal grubun üyelerinin grubun bütününün ya da bir bölümünün ortadan
kaldırılması amacıyla yok edilmesini ifade eder. Kitlesel öldürme ile uygulanabileceği gibi grubun
üyelerine bedensel ve zihinsel hasar verilmesi, grubun yaşam koşullarının grubun bütününe ya da
bir kısmına getireceği fiziksel yıkım hesaplanarak kasti olarak bozulması; grup içinde doğumları
engelleyecek yöntemlerin uygulanması ve çocukların zorla bir gruptan alınıp bir diğerine verilmesi
ile de gerçekleştirilebilir. Etnik temizlik ise belirli bir coğrafyayı etnik olarak homojenleştirmek için
bir etnik ya da dini grubun zorla veya korkutma ile yerinden edilmesine denir.) Gazze soykırımı
şunu bir kez daha hatırlattı ki söz konusu Siyonist ABD / İsrail/ AB’nin çıkarları, katil savaş
tüccarlarının kasası olduğunda; dünya tepkisiz kalmakta yada üç maymunu oynamaktadır. İnsanlığı
yok eden bu güruh ikide bir “uluslararası hukuk, insan hakları, özgürlük, doğa, barış, demokrasi, hak
ve hürriyetler, ” demelerin bir anlamı olmadığını ayan beyan ortadadır. Kendi çıkarları ve süper güç
olma yolunda gözlerine hırs bürümüş bu yapının iki dudağı arasından çıkan sözlerle insanlığın,
doğanın ve diğer canlıların yok oluşu ne hazindir. Aynı güruhun kanlı ve kirli hesapları yüzünden son
yüzyılda dünya genelinde savaşlardan dolayı her yıl yüz binlerce çocuk ve kadın hayatını
kaybederken, iki katından fazlası sakat kalmakta bir o kadar çocuk ise zorunlu göçlerden dolayı başka
ülkelerde doğmaktadır. Bugün yanı başımızda Suriye’de, Yemen’de, Ukrayna’da, Libya’da, az
ötemizde Afganistan’da, Afrika’da ve kalbimiz Filistin’de devam eden savaşlarda yine en ağır bedeli
çocuklar ve kadınlar ödüyor. Dünyanın suskunluğunu koruduğu bu savaşlarda her 10 dakikada bir
çocuk ölmektedir. Tarihin utanç tablosunda yer alan başta İsrail yönetimine ve ortaklarına halen ses
çıkarmayanlarda en az bu katil yönetimler kadar sorumludur. Gazze’de devam eden soykırımı
durdurmak için sözler değil bedenler devreye girmelidir. CİHAT bugün değil de ne zaman…

Dr. İmbat MUĞLU

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL