VİTRİN

___________________

Abdülkadir DURGUT.

ÇOK SOSYALAŞMIŞIZ ÇOK

Sosyal medya hayatımızın tam da kalbinde atıyor. Mutfakta kışlıklarımızı hazırlayıp kavanozların kapağını kapatıp, bir de mutfak tezgahının üzerine ters kapatıp fotoğraflayıp, ‘‘ayyy kışlıkları mı da bitirdim’‘ der, hemen bir fotoğraf atar rahatlarız. Herkes ne kadar hamarat olduğumuzu görüp methiyeler düzer.

***

Yer bildiriminde NAVİGASYON aletini aratmıyoruz :)) 5 dakika önce Allah kahretsin bu trafikte hiç bir yere gidilmiyor diyor, 5 dakika sonra bulunduğu yere 20 km uzaklıkta bir yerin bildirimini yapıyoruz.

Hastanelerde kolunda serum iğnesi ile yarı baygın. By-pass ameliyatı sonrası ben daha ölmedim deyip fotoğrafını atan ya da basit bir tahlil için bile gitse, canı çok yanmış hissediyor ya da umutsuz vaka diye hissiyatları, ikonları facebook’ta yayınlamalar. Hatta yoğun bakımdan yeni çıkmış hastanın karyolasının iki yanından başlarını hastanın üzerine eğerek fotoğraf karesinde yer almak için çaba sarf etmeler…

***

Cenazelere gidip önlerde saf tutup deklanşöre basmayı ihmal etmiyoruz. Hayırlı cumalarla başlayıp, camiye gidip selfie yapıp Allah kabul etsin “amin” deyip facebook, twitter, instegram’dan “Bak ben dini vecibemi yerine getirdim. Sen de yaptın mı?” der gibi paylaşıyoruz.

***

Artık kız isteme denince geleneksel kahve içip Allah’ın emrini dilemek yerine, TV kanallarında izdivaç programlarına çıkıp “SSK’lı mısın? Evin araban var mı? Beni HACCA götürecek imanlı, dini bütün kişilerle evlenmek isteyenler mi dersin.”

Açlıktan nefesi kokan ama sanki sarayda büyümüş, kendini olduğundan çok daha farklı gösteren koca koca adamlar mı dersin! Ne dersen de…

***

Düğünlerde kadınlar, kızlar dergilerin kapaklarından fırlamış gibi, en şık kıyafetlerini giyinip en pahalı mücevherlerini takıp mankenlere taş çıkartır edasında salınmakta, erkeklerin kravatlı… onlarca poz resim paylaşmakta. Ardından dakikalar içinde onlarca beğeni ve yorum yapma seramonisi başlıyor. “Ah canım maşallah, Sübhan Allah, nazarlara geleceksin” diyoruz ve anında cevap geliyor! “Ay canım o senin kalbinin güzelliği, gözlerine yansıyor. Güzel bakıp, güzel görüyorsun diyor, mutluluktan havalara uçuyoruz.

***

Rakı fotolarımız meşhur. Olmazsa olmazlarımızdan. Hatta kapak fotoğraflarımız ekseriyetle ”erkek kullanıcılar” Rakı, balık yanına Allah ne verdiyse kadeh tokuştururken gözler kaymış, sarhoş hallerimizi dahi sayfalarımızdan anında paylaşıyoruz.

Güzel bir kadın fotoğrafı görünce yüzlerce beğeni yapan arkadaşlarımız, sosyal içerikli bir paylaşım görünce, sanki uzayda yaşıyorlarmış gibi görmezden geliyor.

***

Bir iki ileti de, bir kaç yüz beğeni ve yorum alıp, üstüne bir de bir kaç paylaşım yapılmışsa kendini sosyal medya fenomeni zannediyor. Beş çaylarımızda ya da kahvaltı sofralarımızı alabildiğine donatıp, masadakileri milletin gözüne sokması da cabası.

Erkeklerin deniz de ya da havuzda, kıllı döşlerini yağlayıp, vücut geliştirme şampiyonu gibi poz vermeleri. Kadınların bronz görünmek için, şezlonglara serilmiş, gön karasına dönmüş görüntülerini sayfalarında yarış halinde paylaşmaları…

***

Özel mesaj bölümüne: ”slm, nbr, çok tatlısınız, evli mi sin-bekar mı sın?” gibi tuhaf sorular sorup, olur, olmadık saatlerde gecenin bir yarısı veya gün ağarmadan sanki karısı, kız arkadaşı gibi lakayt mesaj atmalar… Cevap alamayınca ısrar etmeler. Bunun sonucunda sayfadan engel yasağına takılmalar. Bir de dürtmeler var! Şeytan dürttü denir ya…

***

Çooook sevdiğimiz SELFİE çılgınlığı :)) Selfie çubuğumuz olmadan evden çıkmamalar… Aynı evde yaşayıp, yan odada WhatsApp’tan mesaj atarak yemekte ne var? diye sormalar…

Hatta WhatsApp’ta sevgilisinin mesajını görüp egosu yüzünden saatler sonra cevap vermeler. Ulaşılmaz adam-kadın egosundan kurtulamamalar. Çevrimiçi olup atılan mesajı görmezden gelmeler…

***

Siyasi görüşlerde SAĞ-SOL düşman kardeş olmalar. Ötekileştirmeler, küfrün birini bin yazmalar… Aynı zamanda toplumsal olaylarda tek yürek olup, bir birimize kenetlenip, değerlerimize sahip çıkmamız, diğer olumsuzlukları bir anda alıp götürüyor…

Ülkemizde sosyal medya, geleneksel medya ile yer değiştiriyor ve muhalefeti etkili olarak bu kanallardan yapıyorsa, toplamında TWİTTER ve FACEBOOK geleneksel basın ve muhalefetten çok daha etki- tepki görüyor, algı oluşturuyorsa. Üstüne bir de twitter’a SANSÜR uygulanıp erişim yasaklanıyor ve yasaklı olduğu gün dünya da TİWİT atma rekoru kırıyorsak fazla söze gerek yok..!!

Sözün özü akıllı telefonlar aklımızı başımızdan almış. Çok sosyalleşmişiz çoook… AKD.